Revizyon düzeltme yeniden gözden geçirme anlamına gelmektedir. İkinci, üçüncü bazen daha fazla sayıda olmak üzere tekrarlayan burun ameliyatı geçirenleri duymuşsunuzdur.
İkinci, üçüncü bazen daha fazla sayıda olmak üzere tekrarlayan burun ameliyatı geçirenleri duymuşsunuzdur. Acaba insanlar neden defalarca estetik burun ameliyatı oluyorlar diye merak ederiz. Çoğu kez bunların keyfi yapıldığını zannetsek de inanın büyük kısmının gerçekten haklı sebepleri var. En önemli sebep; bu kişilerin çoğunun ilk ameliyat sonrası ideal burna kavuşamamaları. Güzel bir burna sahip olmak adına ameliyat olup, maalesef eski burunlarını arayacak hale gelmeleri… Bu durumda önünüze iki seçenek çıkıyor: ya bu hali kabul etmek ki; bu oldukça zor bir durum yada sorundan kurtulmak; yani revizyon (düzeltme) ameliyatı olmak…
Şimdi başa dönelim; diyelim ki yukarıdaki bahsettiğim kişi sizsiniz.
Burada benim size kritik bir sorum var? Aynaya baktığınızda veya insanlar sizi gördüğünde burnunuzdaki kusur hemen fark ediliyor mu? Yoksa her şey makul ama ufak detaylar mı sizi rahatsız ediyor?
Ufak tefek kusurlar inanın doğuştan güzel burunlarda bile olabiliyor. Çok dert ediyorsanız basit rötuşlarla düzeltebiliriz. Burada da kritik nokta rötuş yapalım mı yapmayalım mı sorusudur ki; bunun da kararını hekiminizle detaylı konuştuktan sonra vermenizi tavsiye ediyorum. Neden mi? Estetik burun ameliyatlarında şöyle bir kural vardır: Daha güzel, güzelin düşmanıdır!!!
Ben daha çok birinci guruptakileri hedef alarak bu yazıyı kaleme aldım. Okumaya hala devam ettiğinize göre demek ki siz de birinci guruba giriyorsunuz, yani önceki ameliyatınız sonrasında maalesef ilk bakışta insanı rahatsız edecek bir burna sahip oldunuz…
Doğuştan güzel olmayan bir burun ne kadar bozuk olursa olsun, ameliyatla kötü olmuş burundan daha az rahatsız eder insanı. Çünkü doğuştan bozuk olan burnun genel uyumsuzluğu içinde bile bir uyumu vardır. Başarısız bir ameliyat sonrası ortaya çıkan bir burun ise kendi oranlarını kaybettiği için göze hiçbir zaman hoş gelmez ve tabiri caizse ‘acayip’ durur.
”Doktor bey bunun bilimsel kriterleri var mı? Acayip burun demekle neyi kastediyorsunuz?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim!
Evet bilimsel birçok kriter var tabi ki: örneğin burun kemiğinden, alınması gerektiğinden fazla bölüm alınır ise, karşıdan bakışta iki göz arası mesafe uzakmış gibi durur; bu da yüze ablak bir ifade verir. Burun ucu (tip) kıkırdağından fazla alınmışsa, burunda mandalla sıkılmış gibi bir görüntü ortaya çıkar ki; bu da kişiye sert ve sinirli bir bir ifade verir.
İdeal burun karşıdan bakışta tek bir parça halinde görülmelidir. Kemik ve kıkırdak parça bir uyum içindedir. Başarısız bir ameliyat sonrası kemik- kıkırdak bütünlüğü bozulursa burun karşıdan iki parçaymış gibi görülebilir ki; bu da kişinin yüz ifadesini bozar.
Ön bakışta bir dereceye kadar burun delikleri görünmelidir. Eğer ameliyat sonrası aşırı görünüyorsa, yani burun aşırı kaldırılmış ise, domuzcuk burnu denilen durum oluşur.
Bunların dışında başarısız bir operasyon sonrası ciddi asimetriler, burunda çökme, burun ucunda düşme, yüzde uzun veya kısa görünen bir burun şekli ortaya çıkmış olabilir.
Yukarıda saydığım sorunların hepsi kemik yada kıkırdağın aşırı çıkarılması sonucu ortaya çıkar. Eğer ameliyatı gerçekleştiren cerrah deneyimsiz ise bu sorunlardan kaçmak adına yetersiz doku çıkarabilir. Bu durumda burunda hedeflenen değişim yakalanmamış olur. Örneğin büyük bir burunsa ameliyata rağmen büyüklük hala devam ediyor olabilir.
Unutulmaması gereken önemli bir noktanın da burnun her şey den önce bir solunum organı olduğudur. Dolayısıyla geçirdiğiniz estetik burun ameliyatı sonrası burnunuz tıkanmaya başladığında kendinize şu soruyu sorabilirsiniz;Neden böyle bir sorun oldu?
Bunun da başlıca iki sebebi vardır: Birincisi ameliyat öncesi burnunuzda zaten nefes almanızı engelleyen sorunlar olmasına rağmen bunlar tam çözülememiştir. İkincisi ise; ameliyat öncesi sorun olmamasına rağmen burun şekillendirilirken solunum yollarına zarar verilmiştir; böylece tıkanıklık ortaya çıkmıştır.
Başarılı bir burun estetiğinden sonra bir kaç ay burun tıkanıklığı normaldir. Bu durum burun içi şişlik ve kabuklara bağlıdır. Benim kastettiğim ameliyat sonrası 6 ay geçmesine rağmen açılmayan burun tıkanıklığıdır. Ameliyattan 4-5 ay geçmesine rağmen, burnunuz hala tıkalıysa, koku almada bozukluk varsa, burun hala kuruyor, kanıyor ve kabuklanıyorsa artık bir sorun olduğu düşünülmelidir.
Borsanın çökmesi, Titanik’in batması ya da deprem olması sizi nasıl ki borsadan uzaklaştırmıyor, gemilere binmenize engel olmuyor ve apartmanlarda yaşamaktan uzak tutmuyorsa; o halde geçirmiş olduğunuz başarısız burun ameliyatının bundan sonra çözümsüz olduğunu asla ve asla düşünmemelisiniz. Geçmişteki kötü bir olayın korkusunun sizin doğru olanı yapmanızı engellemesine kesinlikle izin vermemelisiniz.
Bir veya bir kaç kere başarısız burun ameliyatı geçirmiş olabilirsiniz. Bugünkü burnunuz hem şekil olarak hem de fonksiyon olarak kötü olabilir ama hiç bir zaman unutmayınız ki; bu değişebilir ve sorunlarınızın tamamından kurtulabilirsiniz…
İlk ameliyattan ne kadar sonra düzeltme ameliyatına gitmek gerekir sorusunun cevabı ise; en erken 6 ay… Bekleyebilirseniz 10-12 ay daha ideal olur. Burun ancak o zaman tam oturur. Tam oturmadan erken düzeltme ameliyatına kalkışmak, var olan sorununuzu daha da büyütebilir.
Burun estetiğinde başarının değişmez kuralı; hekimin hastanın burnunu iyi analiz etmesi ve sorunların adını koymasıdır. Düzeltme ameliyatlarında bu daha da önemlidir. Defalarca ama defalarca burundaki sorunlar üzerine düşünülmelidir. Bir sorunun adını tam koymak çözümün yarısıdır her zaman… Düzeltme ameliyatları sonrası bakım ilk ameliyat sonrası ile birebir aynıdır, farklı bir şey yapılmaz ve bu işlemler ağrısızdır.